Medya becerisi
Sahte haber peşinde
İnternetteki sahte haberler insanların siyasi görüşünü giderek daha fazla etkiliyor ve demokrasiye zarar veriyor. Sahte haberlerle mücadelede özellikle de kütüphaneler önemli görevler üstlenebilir.
2016 ilkbaharında Facebook'ta paylaşılan bir gönderi büyük bir hızla yayılmıştı. Küçük bir kızın fotoğrafının yer aldığı gönderide, "Kızım Marie H. (6 yaş) 27.03.2016'dan beri kayıptır, şimdiye kadarki arama çabaları sonuç vermemiştir," yazıyor, şöyle devam ediliyordu: "Görgü tanıklarından öğrendiğime göre, kızım en son iki mülteci çocukla birlikte görülmüş." Olayla ilgili herhangi bir bilginin doğrudan "anne Bertha Hofmann"a iletilmesi isteniyordu; Facebook'taki bu gönderiyi de belli ki kadın yazmıştı.
İçeriklerin doğRuluğu çoğu zaman sorgulanmıyor
Fakat kısa süre sonra bu kayıp ilanının bilinçli bir biçimde kurgulanmış bir sahte haber olduğu ortaya çıktı. Haberin ardında bir abonelik tuzağı vardı: Linki tıklayan kendini porno ya da bahis sitelerinde buluyordu. Bu sahte haberin haince olmasının bir nedeni de, mültecilere karşı nefret duyguları uyandırmasıydı. Avusturya'daki sahte haberlerin peşine düşen mimikama.at portalı yalanı çok geçmeden ortaya çıkardı gerçi, ama pek çok Facebook kullanıcısı gönderiyi hiç sorgulamadan paylaşmıştı.Bu tür sahte haberler son yıllarda hızla arttı. Sosyal medya kanalları üzerinden anında paylaşılabilen bilgilerle beslenen insanlar giderek çoğalıyor; bu bilgilerin doğru olup olmadığı çoğu zaman sorgulanmıyor. Sahte haberler internet kullanıcılarının görüşlerini ve seçim davranışlarını etkilediği zaman demokrasi için bir tehdit oluşturuyor. ABD'deki başkanlık seçimleri gibi, Almanya'daki mültecilerle ilgili tartışmalara da sahte haberler damga vurmuştu. 2017 sonbaharındaki Alman Parlamentosu seçimlerinden önce de bu tür sahte haberler aracılığıyla manipülasyonlar olabilir.
kütüphaneler sahte haberlere karşı
Kütüphaneler insanları bu konularda bilinçlendirerek sahte haberlere karşı mücadelede önemli bir görev üstlenebilir. Bunun bir yolu, çeşitli haber ve iddiaların doğruluğunun kontrol edilebildiği güvenilir kaynaklar sunmak; diğer yolu da, çocuklar, gençler ve yetişkinlerin medya becerisini teşvik etmek.Bu konudaki en başarılı örneklerden biri Münih Şehir Kütüphanesi: Kütüphane 2012'den bu yana öğrencilere 5. sınıftan itibaren Sosyal Komünite kursları veriyor. Kurslarda, özel alan, veri koruması ve telif hakları, 2016'dan beri de internette sahte haberler gibi konular işleniyor. Temmuz 2017'de, Alman Parlamentosu seçimleriyle ilgili olarak "Kamuoyu oluşturma kursu" da açan kütüphane, bu girişimi "Kultur- & Spielraum e.V." derneğiyle işbirliği içinde gerçekleştiriyor. Öğrenciler bu kursta internetteki sahte haberler gibi konularla tanışıyor. "Kütüphaneler enformasyon ve demokratik kamuoyu oluşturma yerleridir. O nedenle, bu tür konuları ele almamız kaçınılmazdı," diyen Astrid Meckl, bu etkinlikleri meslektaşı Raphaela Müller ile birlikte yürütüyor.
somut örneklerLE ARAŞTIRMA
Astrid Meckl konuyu internetteki vakalarla anlatmanın önemini vurguluyor: "Ancak, meseleyi sadece konuşarak ele almak yetmez. Kütüphanenin atölyeler düzenlemesi de gerekir." Nitekim Sosyal Komünite kurslarında son derece somut örnekler ele alınıyor. "Çocuklarla gerçek vakaları inceliyor, örneğin Bertha Hofmann'la ilgili kayıp ilanından yola çıkıyoruz," diyor Meckl. "Çocuklara bu gönderinin doğru mu, yoksa sahte mi olduğunu düşündüklerini soruyor, en başta bunu tartışıyoruz."Daha sonra öğrencilere teorik donanım sağlanıyor ve haberin doğruluğunu araştırmak için çalışma grupları kuruluyor. Öğrenciler örneğin Facebook'a girip "Bertha Hofmann" diye birinin gerçekte var olup olmadığına bakıyor ya da benzer bir sahte haberle ilgili bilgileri araştırıyorlar. Bu tür haberlerin sahte olduğunu gösteren ipuçlarına rastlanabiliyor çoğu zaman; metinde imla hataları oluyor, herhangi bir kaynak ya da yazar adı belirtilmiyor, şaibeli internet sayfalarının linkleri ya da ciddi kaynaklardan ancak çok dikkatli bir gözle ayırt edilebilen ciddiyetsiz siteler ya da isimler yer alıyor. Astrid Meckl, Google'da resim taramasının da çok faydalı olduğunu söylüyor. Bu sayede fotoğrafların internette hangi kaynaklardan alındığı, manipüle edilip edilmediği kontrol edilebiliyor.
içeriğin doğruluğunun oyunLA kontrol edilmesi
İnternetteki içerikleri gençlerin elbette bizzat sorguladıklarını da söylüyor Meckl. Fakat en çok da siyasi olmayan içeriklere, örneğin Youtube'daki eğlenceli videolara ya da Whatsapp'la ilgili virüs uyarılarına kuşkuyla yaklaştıklarını belirtiyor. Siyasi konularda "tam bir teslimiyetçi tutum söz konusu. Gençler, 'neden doğru olmasın ki? İnternette öyle yazıyor' diyorlar". Siyasi manipülasyonlarla ilgili olası nedenleri gençlerle tartışmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Meckl, sosyal botların, yani sosyal medya üzerinden otomatik olarak gönderilen ve siyasi görüşleri etkileyen programlar hakkında bilgi vermenin önemine dikkat çekiyor.Şu sıralarda Schleswig-Holstein Kütüphane Merkezi (BZSH) de heyecan verici bir proje geliştirmekle meşgul: Sahte Haber Avcıları adlı bu strateji oyununun Schleswig-Holstein'daki kütüphanelerde 2018'den itibaren oynanması planlanıyor. 7. sınıf ve üstü öğrencilerine yönelik oyunun amacı, internet kaynaklarının güvenilirliğinin incelenerek haberlerin sahte olup olmadığının anlaşılması. Oyuna göre, öğrenciler bir dedektiflik bürosunun çalışanlarıdır. Titiz araştırmalar yaparak güvenilir haberler yayınlayan bir gazete, sansasyonel haberler yayınlayan yeni bir internet portalı yüzünden ayakta durmakta zorlanmaktadır. Gazete tarafından bu şaibeli portalı araştırmakla görevlendirilen dedektiflerin amacı, portalı işletenlerin zararlı faaliyetlerine son verebilmek için haberlerin sahte olup olmadığını ortaya çıkarmaktır.
internetteki bilgilere eleştirel yaklaşım
Projeyi yöneten Kathrin Reckling-Freitag, "Bunun için öğrencilere çeşitli araçlar sunuyoruz," diyor. "Örneğin kaynakları kontrol etmeyi ya da satır aralarını okumayı öğretiyoruz." Gençlerden kütüphanede araştırma yapmaları ve kitapların hangi koşullar altında internet kaynaklarından daha güvenilir olduğunu ortaya koymaları da isteniyor. Reckling-Freitag, benzer projelerin yaşça daha büyük hedef gruplar için de geliştirilebileceğini düşünüyor: "Şu anda en önemli meselelerden biri, gençlerin ve yetişkinlerin internetteki bilgilere daha eleştirel bir biçimde yaklaşma becerisini edinmeleri."Astrid Meckl de benzer görüşte: "Genelde yetişkinler teknoloji hakkında gençlerden daha az bilgiye sahip." Bu nedenle Münih Şehir Kütüphanesi anne babalara yönelik atölyeleri artık daha sık aralıklarla düzenliyor. Sahte haberlere karşı bilinçlendirme çalışmalarında daha geniş kesimlere ulaşabilmek için Meckl ve Müller şimdilerde Münih Şehir Kütüphanelerinin şubelerindeki çalışanlara da eğitim veriyor. 2017 sonbaharından itibaren bu şubelerde de Sosyal Komünite atölyeleri düzenlenecek.