Kısa yollar:

Doğrudan içeriğe git (Alt 1) Doğrudan ana navigasyona git (Alt 2)

Anılar
SrslyYours Ensemble

Marios Ioannou ve Achim Wieland, Co-Artistic Directors / SrslyYours Ensemble
Fotos: Nicolas Iordanou/Jessica Nilsson

Büchner'in bir düzine karakterinin ikiye indirildiği ilk "Woyzeck"imizin sahnelenmesini hala çok iyi hatırlıyorum, çılgın bir olay. Niovi Charalambous ve Marios Ioannou sahnedeydi. Gösteri bitiminde Goethe Zentrum’un o zamanki müdürü Ute Wörmann-Stylianou'dan bir telefon aldım ve bana şu soruyu yöneltti: Birlikte çalışabilir miyiz? Bu sözler, sonunda bizi en ilham verici, en otantik ve kültüre adanmış kişilerin birçoğuyla -kalbi doğru yerde olan kadın ve erkeklerle- bir araya getirecek 15 yıllık bir işbirliğinin başlangıcı oldu.

İlk buluşmamızdan önce Pedieos Nehri boyunca yürüyoruz, şehir parkından ve kontrol noktasından geçiyoruz. Bu özel yerin tesadüfen seçilmediğine dair ilk farkındalık. Sevginin, ivediliğin, özgünlüğün, işbirliğinin ve özenin kanıtı. İnsanları bir araya getirmek için ender rastlanan bir kararlılık. Pasaportlarımızı gösteriyoruz, nöbetçilerin yanından geçiyoruz ve daha sonra provalarımızın çoğunun yapılacağı oditoryumu çevreleyen bahçeye giriyoruz. Her yerde güller sarmaşıklar, mağrur bir begonvil ağacı, uzaklardan şırıl şırıl gelen suyun sesi, güneşte yatan iki kedi. Bu yerde ve buradakilerle ilgili her şey "hoş geldiniz", "içeriye buyrun", "biraz dinlenin" diyor. Ofisten çok kütüphaneye benzeyen bir odaya giriyoruz. "Ben Ute". Ute, masasının arkasında yüzünde dostça bir gülümsemeyle oturuyor. Bir yıl sonra, "Berlin Duvarı'nın yıkılışının" yirminci yıl dönümü geldiğinde Ute, bizi onore eden bir öneride bulunuyor. " If You Fall " (Eğer Düşersen), metinlerini Niki Marangou'nun yazdığı 2 oyuncu, 2 performans sanatçısı ve 1 çellist için bir performans. Kıbrıs dışında ilk kez sahnelemek gerçek oluyor. Niki'nin "onun" Berlin'ine dair anıları bizi Lefkoşa'dan Köln'e, Stuttgart'a, Berlin'e götürüyor.

Pedieos'un çeşitli kollarında yıllar akarken, fikirlerimiz de çalışmalarımızı desteklemeye devam eden Björn Luley'in masasına geldi. Birkaç telefon görüşmesi ve altı ay sonra, Dr. Büchner uzmanı ve "Theater der Zeit" editörü Frank Raddatz’tan bir davetiye ile birlikte iki karakterli Woyzeck'imizi yeniden sahneye koyduk. Frank Raddatz performansımız hakkında bir makale yazdı: Woyzeck'in bu çıplak yorumu, Joseph Vogl'un "sermayenin hayaleti" olarak nitelendirdiği, kurgusal, hayali ve gizemli olanı, sahnelerin ve motiflerin arkasındaki bir aktöre dönüştürüyor. Bu şekilde topluluk, Büchner'in dünyasını Sarah Kane'in evrenine yerleştiriyor - Woyzeck, İngiliz oyun yazarının kayıp ve lanetli sahne personeli ile aynı iniş çıkışlarda hareket ediyor." Böylesi bir hediyeden çok etkilenmiştik ve inanamıyorduk. Yanımızda 5 Kıbrıslı oyuncu ve sanatçıyla birlikte bizi Zürih ve Berlin'deki sahnelere ulaştıran bu harika kapıyı bize Goethe açmıştı. Kıbrıs’a dönüşte, Björn, Christiane Wassmann ile birlikte, fiziksel ve zihinsel bariyerler ve bu değerli gezegende barış içinde yan yana var olabilmenin  ivediliği üzerine gençlik tiyatrosu atölyelerinde eğitim vermek amacıyla Pancyprian Gymnasium ile işbirliği için ilham verdi ve başlatmak için ön ayak oldu. Bunu, müzelerdeki ve yağmurlu bir öğleden sonra insanlarla dolu bir okul bahçesindeki katılımcılar ve izleyiciler için unutulmaz performanslar izledi.

Pedieos Nehri boyunca başka bir yürüyüş. Kontrol noktasından bir başka geçiş. Bu arka bahçenin, bu güllerin, bu akan suyun bir yuvaya dönüştüğünün aniden ayırımına varmak. Ofise giriyoruz ve Goethe-Institut'un yeni müdürü Johannes Dahl ile tanışıyoruz. Tutkulu ve coşku dolu bir adam ve biz daha giriş konuşmamızı bitiremeden sözümüzü kesiyor: "Baf'taki Avrupa Kültür Başkenti kutlamalarında yer almak ilginç bir proje nasıl olur? "Birlikte nasıl çalışabiliriz?" Yarım saat sonra sokağın karşısındaki Home for Cooperation'da kahve içerken beyin fırtınası yapıyoruz. Projenin adı: " Myths and tales from/across the Divide ". Hedef: Toplumlar arasında diyalog ve anlayışı teşvik etmek için karşısındakine yeni bir bakış açısı sağlayan dürüst ve filtresiz kişisel hikayelerin alışverişi. Doggül, Onur, Ayşe ve Havva, adanın kuzey tarafından gelen Kıbrıslılar, BM ara bölgesinin bir tarafından giriş yapıyor, Vicky, Demetra, Anthi, Andria, Marianna ve Dafni adanın güney tarafındaki  kontrol noktasından giriş yapıyor. 3 ay boyunca her Pazar orada buluşup ortak bir evde birbirimize açılıyoruz. Goethe evimizde. 2017 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında gerçekleşen çalışma atölyesi ve performans, bize imkansızı, zihinsel duvarların aslında yıkılabileceğini, algılarımızın değişebileceğini gösterdi.

Son yıllarda Pedieos Nehri daha çok hediye getirdi, bahçedeki begonviller daha çok büyüdü, kediler daha çok kedi doğurdu. Ve yine aynı endişe, yeni müdürün bizim işimizle, genel olarak performans sanatlarıyla pek ilgilenmeyebileceği endişesi. Ve sonra ilk buluşma. Karin, enstitünün ahşap panellerle kaplı ofisinde, dinlemek, fikir alışverişinde bulunmak ve gelecekteki fikirleri tartışmak için bize zaman ayırıyor. Aramızda hemen oluşan bir güven var. Sonrasında, değerli projemizin Baf 2017'nin sahnelerine taşınması için uzmanca yol gösteriyor. Ertesi yıl Karin, 2018 Buffer-Fringe Festivali'ndeki sanat yönetmenliğimiz sırasında, çeşitli sanatsal gelişim projelerinde bize tam ve paha biçilmez desteğini sunarak ve dünyaca ünlü "Rimini Protokolü" nü festivalimize getirmede önemli bir rol oynayarak bizim için hem ilham hem de güvenilir bir partner oldu. Karin'in yönetiminde sadece bir değil, beş işbirliği gerçekleştirildi. Bunlar arasında son yıllarda kadınlara adanmış bir proje olan "Womanhood" da bulunuyor. Avrupa'da 8 ülkede ve 2 düzine sahnede gerçekleştirilen "Tea Ceremony" (Marios Ioannou bir geyşa rolünde) ve "Picture Perfect", çağdaş anlamı nedeniyle Karin'in seçmiş olduğu  bu performans onu, görüntü ve görüntü tasarım uzmanlarını DialogRaumGoethe'ye davet etmeye götürdü ve bu sayede Karin'in kanatları altında yeni bir seminerler dizisi ve harika bir inisiyatif gelişti.

Teşekkürler Karin. Teşekkürler Johannes. Teşekkürler Björn. Teşekkürler Ute. İlham verici ve dostane tarzınız için teşekkürler.

Yıllar boyunca bize vermiş oldukları destek, özen ve tutku için inanılmaz Goethe ekibine teşekkür ederiz.

Yıl dönümünüz kutlu olsun.