Edebiyat ve Dijitalleştirme
"Basılı yayınlar daha çok ciddiye alınıyor"
Bugün dünya genelinde insanlar her zamankinden daha fazla okuyor, ne var ki çoğu zaman ekrandan. Kaynaklarda yaşanan değişimin okuma alışkanlıklarını nasıl etkilediği uluslararası bir araştırma ağı tarafından mercek altına alındı. Kitap uzmanı Adriaan van der Weel ile bir söyleşi.
Bay van der Weel, "E-Read" girişiminde yer alan 30'un üzerindeki ülkeden 150'den fazla bilim insanı dijital transformasyon çağındaki okuma alışkanlıklarını inceliyor. "E-Read" ağının koordinatörlerinden biri de sizsiniz. Bu çalışmanın amacı nedir?
Adriaan van der Weel
| Foto: © özel
Bizim amacımız dijital gelişmelerin iyi mi ya da kötü mü olduğunu değerlendirmek değil, bunların insan üzerindeki olası etkilerinin yeterince bilincinde olunup olunmadığını araştırmak. Okumanın bir dizi bilinçli hedefi vardır örneğin. Bilgi edinmek ya da duygular ve endişeler üzerinde düşünmek de bunlar arasında. Edebiyat sayesinde günlük yaşamdan biraz olsun kaçmayı başaranlar da var. Bunun yanı sıra, okumanın bizim bilinçli bir biçimde seçmediğimiz etkileri de olabiliyor: Sosyal çevreden uzaklaşma, hayal gücünün uyarılması, empati ve disiplin duygusunun, konsantrasyon becerisinin ve soyut düşünme kapasitesinin gelişmesi. Ekrandan okumanın da bu tür etkiler yaratıp yaratmadığını araştırmalar sonucunda göreceğiz.
Basılı bir kitabı okumanın ne gibi avantajları var?
Okurlar kâğıt üzerindeki metni ekrandaki metinden daha çok ciddiye alıyor; genç okurlar için de geçerli bu. Kâğıt üzerindeki metin, internet erişimine sahip olan, yani oyun, film, e-posta, Whatsapp gibi sosyal medya ve haberleşme ağlarına girebildiğiniz dijital araçlar kadar dikkat dağıtmaya fırsat vermiyor. Dolayısıyla, basılı yayın, özellikle de uzunca metinleri, mesela bütün bir kitabı okumak için gereken konsantrasyonun sağlanmasını kolaylaştırıyor. Basılı metne dokunabilmemiz algımıza daha çok hitap ediyor. Metin kağıda basılıysa, yani sabitse, akılda daha kolay kalıyor: Okumak bir haritada yön bulmaya benzer; metnin belirli pasajlarını bulundukları fiziksel konumdan hareketle aklımızda tutar, oraya demir atarız. Ekranda metni kaydırdığımız ya da aynı cihazda farklı metinler okuduğumuz zaman bu sabitleme ortadan kalkıyor.
İnternet edebiyata sınırsız erişim sağlıyor
Ama dijital cihazlardan okumanın da avantajları var.Bir kere, metinde tarama yapılabiliyor, yazı karakterinin boyutu değiştirilebiliyor, tek bir metnin bir ağırlığı kalmıyor, yani tek bir cihazda bir sürü kitap birden taşınabiliyor ve internet daha başka metinlere de sınırsız erişim sağlıyor. Ayrıca dijital cihazlar, okumaya çok da meraklı olmayan kesimleri, özellikle de gençleri motive edebiliyor.
Okurken basılı bir kitap okunduğu duygusunu olabildiğince yaratabilmesi için bir dijital okuma cihazının ne gibi özelliklere sahip olması gerekir?
Müzik dinlemek ve film izlemek neredeyse tamamen dijital bir olay haline gelmişse de, insanlar haklı nedenlerle basılı kitap satın almaya devam ediyor. E-kitap satışı pek çok ülkede yüzde onun altında seyrediyor, ilk yıllardaki hızlı büyümeden sonra e-kitap satışları bu rakamın üzerine çıkamadı.
Dijital cihazlarda kitap okumanın dezavantajları deneyimle ortadan kaldırılabilir mi?
Olabilir tabii. Kitaba konsantre olmak isteyen kullanıcıların cihazın dikkat dağıtan işlevlerini kapatmak gibi bir seçeneği var mesela. Ama asıl amaçları tüm dijital kaynaklara ve olanaklara erişim sağlamak olan cihazların kullanımlarıyla taban tabana zıt olan bu tür teknik çözümlere başvurmak bana çok acayip geliyor. Üstelik de başarısını çoktan kanıtlamış teknik bir alternatif, yani kâğıda basılı kitap varken. Diğer bir teknik çözüm, internet erişimine kapalı, Kindle ya da Tolino gibi okuma cihazları olabilir, ama kullanıcılar bunlara artık pek de rağbet etmiyor gibi.
Mesele salt okunabilirlikten ibaret değil
Sizce hangi araştırma projelerine öncelik tanınmalı?Önemli bulduğum bir mesele de, metinlerdeki bilgilerin dijital olarak yaygınlaştırılmasındaki gizli tehlikeler. Bunlar, metinlerin internet ortamında okunabilirliğinden ziyade geniş kapsamlı "altyapısal" meselelerle ilgili. Örneğin metinleri dijital ortamda okumamızın şaşırtıcı, hatta paradoksal bir etkisi de, ilgi alanlarımızın genişlemesinden ziyade daralması. Science dergisindeki bir makalenin de ortaya koyduğu gibi, bilimsel yayınlarda alıntıların sayısı beklenenin aksine artacağına azalıyor mesela. Ekrandan ya da basılı yayın okuma tartışmasına fazla odaklanırsak, bunun gibi önemli meseleleri gözden kaçırabiliriz.